15 Ekim 2008 Çarşamba

Kuzunun sessizliği


Evvel zaman içinde kalbur saman içinde,yumurtanın kapıyı tıklamayı bilmediği zamanlarmış…Evet esas oğlan ya da kız,burada bildiğiniz yurdum öğrenci tipini oluşturmaktadır. Teslim etmesi gereken ödev,proje,rapor ve bilumum şeyler hep son günü bekler,sınava son günler hazırlanır(ki daha beteri son saat çalışmadır.bknz: ben).Geçenlerde yumurtanın ziyaretçilerinden biri olarak ben kuzu,burada kurdun baskılarıyla ilk konu olarak, teslim etmem gereken staj defteri hikayemi paylaşmak istedim.Yazdan çıkmanın rehaveti ve yeni açılan okul sezonunun telaşesiyle birlikte,son teslim gününün gelip çatmasını beklemekteydim.Ve görevimi layıkıyla yerine getirerek,asıl güne kadar olabildiğince oyalanmış,kırlara,sahillere bünyeyi kaptırmış ve son gece sabahlama işlemini de yerine getirdikten sonra,göz altındaki mor halkalara aldırış etmeden büyük bir sevinçle defteri teslim etmeye gidilir,ta ki defter geri çevrilene kadar.Uykusuzluktan mıdır bilinmez eksik belge olduğu gözden kaçırılır.Çenenin yerle teması kesildikten sonra red alındığın odanın çıkış kapısı el yordamıyla bulunmaya çalışılır.Uykusuz kaldığına mı staj yapılan yere geri dönme eziyetine mi,kaçırılan derse mi(ki burası yalan.İmza çakılmıştır eş-dost tarafından) yanmak gerektiği karar verilemeyerek,tüm sövgü çeşitleriyle Kuzunun sessizliğini bozdururlar işte böylelikle.Onlar erir muradına,Kuzu çıkar merasına..

Hiç yorum yok: