7 Kasım 2008 Cuma

Bu nasıl ezeli rekabet?

Her şey geçen sene derste olan bir olayla başladı. Galatasaray'ın yaldır yaldır top oynayıp liderliğe soyunduğu günlerdi. Genelde derslere formayla gidiyordum. Formasız gittiğim bir gün hoca, daha doğrusu asistan diyelim biz kendisine , sınıfta "En Galatasaray lı kim?" diye bir soru sordu. Soru ne kadar saçma olsa da o an ki gazla ben kaldırdım elimi. Asistan da sanki benden bunu bekler gibi beni işaret etti ve " çöz bakalım şu soruyu" diyerek kazık denebilecek bir soruyla beni baş başa bıraktı. Zor da olsa çözdüm ancak bu işin o anda biteceğini tahmin etmiştim. Akabinde geçen günlerde, ben bir talihsizlikten ötürü dersin ilk vizesini kaçırdım ve bu sebepten telafi sınavına girmem gerekti. Alakasız bir zaman da alakasız bir derslikteki vizeye "Aslan Gibi" tişörtüm ile gittim. Salon görevlisi herkesi yerine oturttu ,derken bizim asistan geldi ve zaten kopya çekmek gibi bir amacım olmadığı halde ,ki sınıfta kimseyi tanımıyorum ve bana en yakın kişi 1.5 metre önümde, beni yerimden kaldırarak en öne gönderdi. Tamam kopya çekmeyecektim ama bu hareketten dolayı kendimi deplasmanda hissettim ve bu da moral olarak benim sınavımı etkiledi. Tatmin etmeyen bir not aldım o vizeden. Bir kaç hafta sonrasında 2. vize vakti geldi ki aynı gün Ali Sami Yen de , Oftaşspor ile şampiyonluk maçımız var. Plan belli; formayla vizeye girilir sonrasında çıkar çıkmaz ilk durak ASY. Bu sefer salonda herkes tanıdıktır ve olası bir kopyalaşma düşünülerek oturulur. Sınav başlangıcına yakın belalı asistan tekrar gelir ve benimle birlikte sınıfta bulunan başka bir formalı arkadaşı alarak en öne gönderir. Deyim yerindeyse bizi soyutlar sınıftan. Haliyle yine beklenilen düzeyde geçmeyen bir vize ve kötü sonuçların devamı. Ama şampiyonluk tatlı gelmiştir herşeyin üstüne. Daha bunun finali var denerek pek umursanmaz 2. vize sonucu da. Gel zaman git zaman final günü gelir çatar. Bu sefer ne olur ne olmaz diyerek sınava normal bir kıyafet seçilerek gidilir. Güzel de bir yer ayarlanır her türlü yardımlaşmaya açık. Derken asistan tekrar sınav öncesi çıkagelir. Koskoca anfide , belki en az 100 kişi var, 3 kişiyi diğer sınıfa gönderir. Bunlardan birisi de tabiki bendeniz. Diğer sınıfta tanımadık yüzler , bilinmedik sıralar ve tabi çözülemeyen sorular... Bir güzel kalınır bu dersten. Üstelik geçme notunu 0.3 puanla kaçırarak -ps: D(1.0) kalır, D+(1.3) geçer-. Ama şampiyonluk gelmiştir ve göz hiç bir şeyi görmez. Ancak kafada soru işaretleri çıkar. Bu asistan bu okuldayken o dersten nasıl geçilir ki? Her şeyden önce bu nasıl ezeli rekabet? Bildiğin haksız rekabettir bu. Sonra bu düşmanlık neden diye soruluyor. Neden sevmiyorsunuz birbirinizi... Hayır canım hepsinden nefret ettiğimiz yok tabiki. Ama bazıları can sıkıyor. Tabi nefretini başka şekillerde gösterenlerde yok değil...

1 yorum:

Adsız dedi ki...

olur böyle şeyleeeerrr...takma kafana!