31 Ekim 2009 Cumartesi

MİMAR SİNAN


Zaman ile konuşmayı seven insan,Mimar Sinan.Geçmişle de gelecekle de, kıvrak zekasıyla muhabbettedir hep.Eserleri incelendiğinde,hep mesajlarla olduğunu görüp,Mimar Sinan’a bir kez daha hayranlık duymamak elde değil.Yaşadığı 98 yılda ,447 eser vermiş .Bunlardan birçoğu kendisinin ne kadar dolaşasa da vazgeçemediği yerde, pergelin sabit ayağı olarak gördüğü İstanbul’da yeralır.80 yaşında yaptığı ,ustalık eserim dediği Selimiye Camii’yse Edirne’dedir.Mimar Sinan’a hayranlığım işte bu kentte başlar benim.Şehrin her tarafından görülecek şekilde inşa edilen Selimiye,yapımında hala tartışmaları süren çok katlı integral hesaplamaları kullanılan devasal kubbenin ağırlık merkezinin yıllardır ayakta kalışı takdire şayandır.Hurafeleri akılda kalmış ‘Ters Lale’ camii içinde aranırken, birçok gizli mesaj gözden kaçabilme tehlikesine düşer.Mimar Sinan,kullandığı kapı,minare,şerefe sayılarıyla ,geçmişle konuşurken, birçok şeyi temsil ederek bir şiir yazar orada.Sesin her yere yayıldığı bir plan,sıcak suyun yeri ısıttı kanallar,yakılan kandillerin is yapmaması için hava akımından faydalanarak oluşturduğu odacıklar ve bu odacıklarda biriken is’lerin yine hat sanatında kullanılmak üzere mürekkep olarak toplandığı bir sistematikse cabasıdır.

Geleceğe de mesajlar bırakır Sinan.İstanbul’daki Süleymaniye Camii’nde uzmanlar bir kemerde hasar tespit ederler.Kemerin tadilat girişimleri sırasında,eserin sahibinden kullanıcı klavuzu(!) bulurlar ve şöyle der Sinan: `Bu notu bulduğunuza göre kemerlerden birinin kilit taşı aşındı ve nasıl değiştirileceğini bilmiyorsunuz. Her kim bu taşı eskidiğinde değiştirmek isterse eski taşın yerine takılacak yeni kilit taşının iki tarafından yağlı iple taşı bir taraftan sokup öteki taraftan çeksin ve sonra ipin dışarıda kalan kısımlarını kessin.`

Ve belki de Sinan ın en büyük eseri aşkını dile getirmeden asırlarca yaşatmasıdır. Rivayet odur ki Sinan, Kanuni nin kızı Mihrimah Sultana aşıktır. Ve onun adına-biri edirnekapıya diğeri üsküdar sahiline olmak üzere- 2 adet külliye inşa eder. Bu iki yapı öylesine muazzam bir şekilde inşa edilmiştir ki; ikisinin tam ortasında durup baktığınızda şafak vakti Mihrimah sultan camiinin minareleri arasından güneş doğarken , diğer tarafta Edirnekapı camiinin kubbesinin üstünden ay batar. Aynı şekilde gün bitiminde kubbenin üstünden güneş batarken , diğer camiinin minareleri arasından ay doğar. Yani yapılar gün içinde 2 kez olmak üzere ayı ve güneşi dile getirirler birlikte. Bunun aşkla ne ilgisi var diyebilirsiniz. Mihrimah ; ay ve güneş demektir. İşte Sinan, sevgilisinin adını asırlarca dile getirmeden bu şekilde yaşatmıştır...


3 yorum:

komançi dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
kuzu dedi ki...

Mimar Sinan,Kanuni döneminin Baş Mimarıdır ve devlet erkanlarının buyurdukları işleri yapar.Rüstem paşa için de Kanuni için de Hürrem için de ve bittabi Mihrimah için de birçok eser inşa etmiştir.Bu bahsi geçen yapıların da inşasını Mihrimah Sultan talep etmiş ve yer seçimini Mimar Sinan'a bırakmış diye yazar kaynaklar.Şayet Mimar Sinan'ın yorumda bulunulduğu üzere Mihrimah Sultan'a olan aşkını,bu şekilde birşeylere gizlemeyip de dile getirmiş olsaydı,dediğiniz gibi çoktan kellesi koltuğunun altındaydı.

Gozde Kahraman dedi ki...

Mimar Sinan ile ilgili çok fazla bilgi bulunan bütün eserlerinin fotoğraflarının olduğu bişr site var. www.sinanasaygi.com

http://www.sinanasaygi.org/haritaIstek.asp adresinden form doldurunca da adresinize Mimar Sinan Eserleri Gezi Haritalarından yolluyorlar.