6 Mart 2009 Cuma

Bacanak


Bu kelimeyle ilk karşılaştığımda ortaokuldaydım. En iyi oksijen tutucu elementleri ezberlemek için kullanıyorduk. Akabinde anlamını öğrendim ama pek ilgimi çekmemişti açıkçası. Daha sonraları bazı şeylerin yavaş yavaş farkına varmamla birlikte ne kadar önemli bir statü olduğunu farkettim.

Bir çeşit akrabalık ama direkt olarak bir kan bağı yok arada. Belki de budur işin sırrı. Kendi seçimiz ve başkalarının seçimleri sonucu doğan bir ilişki. Genelde kardeşler için kullanılıyor ama artık yakın kuzenler içinde geçerli bu durum.Büyük seçimleridir bence insanları asıl ifade eden. Sonuç olarak iki erkek birbirine benzer eş seçiyorlar. Kendi seçiminize bu kadar yakın bir seçim yapmış biriyle anlaşmak zor olmasa gerek. Sonunda ortaya güzel bir arkadaşlık çıkıyor. Bir erkeğin sahip olabileceği en süper akrabadır bence bacanak. Evli olmanın en güzel yanlarından biridir. 'Len sanki senin bacanağın var da konuşuyorsun' diyenler olabilir. Evet belki yok ama hislerim bu yönde. Sırf bu yüzden bacanak mevzusu "dikkat edilecek hususlar" listesinde üst sıralarda...

Bir de bacanak olunca aynı zaman da ortaya başka bir durum da çıkıyor. Enişte de oluyorsunuz biraz. İlkini ne kadar seviyorsam ikincisinden de o kadar hazzetmiyorum. Bana göre bir ailede ilk feda edilecek kişilerdir enişteler. Bir nevi dış kapının mandalıdır. İyi insanlar olabilirler ama yine de sonradan dahil oldukları için aileye sevilmeleri biraz zor olur. Zaten onların da sizi biraz zoraki sevdiğini hissedersiniz. Onun işi sizinle değildir ki sizi neden sevsin. Ama yine de bu kimselere hakettiği gibi davranmak gerekir. Bilecik yöresine ait bir özdeyişle bitiriyorum: Eniştesi olan eşşeğe binmez...

Hiç yorum yok: