14 Nisan 2010 Çarşamba

Filmlere devam...

Başka Dilde Aşk
Sağır ve dilsiz genç ile ailesi tarafından sürekli baskı yemiş bir kızın ilişkisini anlatıyor. Gerçekten çok güzel bir film. Benim etrafımda hiç böyle bir kimse olmadığı için ne kadar zorluk çektiklerini farkedememiştim ama bu film gayet iyi göstermiş. Ayrıca gencin haline rağmen çağrı merkezindeki çalışanlara destek vermesi de ayrı bir ironi olmuş. Filmin festival gösterimine gittim. Zaten tek seanstı. Finaliyle beraber yönetmeni ve aynı zamanda senaristi olan baş rol oyuncusu sahneye çıktı ufak bir söyleşi oldu. Çok da güzel oldu. Ayrıca Mor ve Ötesinin şarkısı da cuk oturmuş zaten yapımcı da bu şarkıyı koyamasaydık bileklerimizi keserdik dedi. 8.5 alır bu film benden...

Nowhere Boy
John Lennon ın gençliğini anlatan ama film boyunca bir kez olsun The Beatles ismi geçmeyen bir film. Lise yıllarında yaşadıklarını görünce zaten bunları atlatmış birisinin başarılı olmasına şaşmamak gerek diye düşündüm. Liverpool da geçmesine rağmen bir kez bile futbolun bahsinin geçmemesi bence filmin tek eksiği. Bir de Paul Mccartney nin ilk ortaya çıktığı sahne süperdi. 7.4 de bu filmin puanı bana göre...

La Concerto

Festivalde oynamasa adını dahi duymayacağım bir film daha.Moskova da komünist rejim yüzünden 30 yıl önce konseri sırasında işine son verilen bir maestro ve orkestrasının allem edip kallem edip Paris te sahneye çıkışını anlatıyor. Finalinde yaklaşık bir 10 dakika keman konsertosu dinliyorsunuz ve bence bu film için düşünebilecek en güzel finaldi. Hatta konser pardon film bitince salonda bi kaç kişi alkışlamaya niyetlendi de neyseki kimse eşlik etmeyince onlar da kesti. Tchaikovsky için 7.7 alır bu film de , izlenir yani...

Farewell

Film festivali sağolsun bu hafta film sayımız bol. Soğuk savaşın bitişini konu edinmiş bir fransız filmi. Başrolünde Emir Kusturica var ki ben bu adamın bu kadar iyi rol yapabildiğini bilmiyordum. Neredeyse yaptığı müziklar kadar güzel oyunculuğu. Ayrıca cap ou pas cap ı dilinden düşürmeyen genç aşığımız da burada mühendis rolünde. Benim gibi soğuk savaş yıllarına meraklı kişilere tavsiyemdir finali biraz içinizi burksa da. 7.8 i haketti.

Imaginarium of Doctor Parnassus
Oyunculara bakınca ; Heath Ledger, Colin Farrell, Jude Law , Johnny Depp; bir şey bekliyorsunuz filmden. Ama öyle değil. Film boyunca saçma sapan , fantastik, anlam veremediğiniz olaylar oluyor ve neden sebep bilmem bunlarla ilgili hiç bir açıklama olmuyor. Yani bir şeyler oluyor filmde ama siz bir türlü kafanızda bir şey şekillendiremiyorsunuz. Öyle kopuk bir film anliyacağınız. Tek ilginç noktası Heath Ledger in anısına 3 sahnede onun yerine karakteri yukarıda saydığım diğer 3 isim canlandırıyor. Ama bunun için bile izlenmez film ama Lily Cole ü görmek için olduğu sahnelere ileri sararak seyredebilirsiniz. 5.3 ten fazla alamaz bu film o da oyuncular yüzünden...

1 yorum:

boşvernist dedi ki...

terry gilliam filminde absürtlük olmadan olmaz, izlemeden önceki filmlerini izlesen daha iyi olurdu gibi gibi.